Avrupa’da durdurulamayan milliyetçi yükseliş
Haber
26 Mayıs 2025 - Pazartesi 05:58 Bu haber 307 kez okundu
 
Avrupa’da durdurulamayan milliyetçi yükseliş
Bugün Avrupa’da üç parçalı siyasal bir yapı oluşmuş durumda: Sağ muhafazakârlar, sosyal demokratlar ve milliyetçiler.
Gündem Haberi
Avrupa’da durdurulamayan milliyetçi yükseliş

Bir hafta önce yapılan Romanya ve Polonya cumhurbaşkanlığı seçimleri ile Portekiz genel seçimleri sonuçları, Avrupa’da milliyetçi partilerin yükselişini bir kez daha ortaya koydu. Seçimlerde, Avrupa Birliği (AB) ve NATO yanlısı adaylarla milliyetçi adaylar yarıştı. 18 Mayıs’ta aynı gün yapılan bu üç ülkedeki seçim sonuçları Avrupa’nın savaş yanlısı küreselci liderlerinin huzurunu bozdu. Milliyetçi adayların önünü kesmek için her türlü yola başvurdular.

Avrupa’nın doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine neredeyse tüm Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde milliyetçi partilerin yükselişi durdurulamıyor.

MÜCADELE MİLLİYETÇİLERLE KÜRESELCİLER ARASINDA

Sağ ve sol küreselci neoliberallerin “aşırı sağ”, “ırkçı”, “popülist”, “egemenlikçi” olarak nitelendirdikleri bu milliyetçi partiler emperyalizmin kirlerini taşımakta. Örneğin göçmenler konusunda aşırıya kaçan tutumları ve Filistin halkına soykırım yapan İsrail ile olan ilişkileri. Diğer taraftan, kendi deyimleriyle Brüksel diktatörlüğüne, ABD denetimine ve NATO’ya karşı ülkelerinin ulusal bağımsızlığını savunuyorlar.

Ukrayna’ya silah ve asker göndermeye karşı çıkıyor, barışı savunuyor ve Rusya ile dostluktan yana tavır alıyorlar. Yasa dışı göçün engellenmesini ve legal göçün zorlaştırılması yönünde bir programa sahipler.

Neoliberal programların yıkımına karşı daha halkçı ekonomik siyasetlere sahipler. Sosyal hakların genişletilmesi ve halkın alım gücünün artırılması yönünde programlar ileri sürüyorlar.

Elbette hepsinin ülkelerinde ayrı ayrı tarihi geçmişi ve aralarında farklılıklar var. 2008 ekonomik ve mali kriz sonrası ortaya çıkan ve yükselen partiler olduğu gibi kriz öncesi var olan marjinal ve gerçekten de ırkçı, yabancı düşmanı bir geçmişe sahip olan partiler var.

UKRAYNA SAVAŞIYLA BİRLİKTE MİLLİYETÇİLİK DALGA DALGA BÜYÜDÜ

Son yıllarda, özellikle de Ukrayna savaşı ile birlikte ortaya çıkan enerji krizi ile hızlanan ekonomik bozulma, artan silahlanma ve göç ile birlikte bu partilerin giderek büyüdüğünü görüyoruz. Halkın sistem partilerinden uzaklaşarak milliyetçi partilere yöneldiği bir dönemi yaşıyoruz.

Bu gelişmeler sonucu bugün Avrupa’da üç parçalı siyasal bir yapı oluşmuş durumda: Sağ muhafazakârlar, sosyal demokratlar ve milliyetçiler. Sosyal demokratlar, gözle görülür bir erime içinde ve ülkelerinde üçüncü dördüncü sıralara gerilemiş durumda. Sağ muhafazakarlar milliyetçiler karşısında zorlanıyor. Adına demokrasi dedikleri tahterevalli misali bir sağ muhafazakarın bir sosyal demokratların iktidara geldiği siyasal sistem, milliyetçilerin iktidara gelmesi, paylaşması veya ülkelerinde ilk sıralara yükselmesiyle çökmüş durumda.

Avrupa’nın bazı ülkelerinde bu partilerin bazıları iktidarda (Macaristan, İtalya ve Belçika) bazıları iktidar ortağı (Hollanda, Finlandiya, Slovakya). Fransa, Almanya gibi AB’nin motor ülkelerinde, Avusturya ve Polonya’da birinci parti durumundalar. Portekiz’de sosyal demokratlarla at başı gitmekteler.

‘BU YOZLAŞAN DEMOKRASİYE BİR TEPKİDİR’

Fransa La Croix gazetesi “egemenlikçilerin, milliyetçilerin ve popülistlerin savunduğu değerler hâkim durumda” diyerek siyaset bilimci Jean-Yves Camus’nün “Avrupa'da İrlanda, Lüksemburg ve Liechtenstein, Monako gibi mikro devletler dışında hiçbir ülke bu durumdan kaçamıyor” dediğini yazıyor. Camus “2008 finansal krizinin ardından Batı ülkeleri bankaları iflastan kurtarmak için acı kararlar almak zorunda kaldı ve bu süreçte bireyleri çoğu zaman kendi başlarına bırakarak büyük bir kırılma yaşadı” diyor. Felsefe doktoru Renaud-Philippe Garner “Popülizm demokrasinin yozlaşması değil, yozlaşmış demokrasiye bir tepkidir” diyor.

ROMANYA’DA SEÇİM DARBESİYLE MİLLİYETÇİ ADAYIN ÖNÜNÜ KESTİLER

Romanya’da ilk önce Kasım 2024’te yapılan cumhurbaşkanlığı birinci tur seçimleri, Milliyetçi aday Calin Georgescu’nun zaferi ile tamamlandı, ardından AB müdahalesi sonucu iptal edildi. 18 Mayıs’ta yenilenen seçimlerin birinci turunda Milliyetçi aday George Simion yüzde 41 oy alarak birinci oldu. Fakat ikinci turda kazanma ihtimali olmayan Avrupa Birliği ve NATO yanlısı Bükreş Belediye Başkanı Nicusor Dan’ın kazandığı açıklandı. Simion Fransa’nın seçimlere müdahale ettiğini söyledi ve bunu bir “seçim darbesi” olarak niteledi.

POLONYA’DA İKİNCİ TURSA BAŞ BAŞA YARIŞACAKLAR

Polonya’da, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Almanya Başbakanı Merz ve İngiltere Başbakanı Starmer’den oluşan Avrupa savaş cephesinin dördüncü lideri Donald Tusk’un desteklediği Varşova Belediye Başkanı Rafal Trzaskowski ,cumhurbaşkanlığı birinci tur seçimlerinde yüzde 30,8 ile birinci oldu. Milliyetçi-muhafazakâr Adalet ve Yolu Partisi'nin (PiS) desteklediği Karol Nawrocki oyların yüzde 29,7'sini alarak ikinci tura kaldı. Birinci turda yüzde 14,9 oy alan Özgürlükçü Parti'nin diğer milliyetçi adayı ikinci turda Nawrocki’yi desteklemesi durumunda, eğer Romanya’daki gibi bir seçim manipülasyonu olmazsa milliyetçi adayın kazanma şansı yüksek.

PORTEKİZ'DE ANAHTAR PARTİ OLDULAR

Portekiz’de aynı gün yapılan erken genel seçimlerine, Merkez Sağ Demokratik İttifak (AD)’ın adayı görevdeki başbakan muhafazakâr Luis Montenegro yüzde 32,3 oyla birinci oldu ama 89 milletvekiliyle hükûmet kurma çoğunluğuna ulaşamadı. Milliyetçi Chega ise oylarını yüzde 5 artırarak yüzde 22,6 oy ile üçüncü oldu ve sosyal demokratlar ile aynı sayıda (58) milletvekili çıkardı.

Kaynak: Editör:
Etiketler: Avrupa’da, durdurulamayan, milliyetçi, yükseliş,
Yorumlar
Haber Yazılımı